SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

ZEKAT BAHSİ

<< 1591 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي عَدِيٍّ عَنْ ابْنِ إِسْحَقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَا جَلَبَ وَلَا جَنَبَ وَلَا تُؤْخَذُ صَدَقَاتُهُمْ إِلَّا فِي دُورِهِمْ

 

Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden rivayet ettiğine göre, Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

 

"(Malı) getirtmek de yok, uzaklaştırmak da yok. (Mal sahiblerinin) zekâtları ancak meskenlerinde alınır."

 

 

İzah:

Ayrıca Ebû Dâvûd, cihâd; Tirmizî, nikâh; Nesaî, nikâh; Ahmed b. Hanbel, 11-180, 215, 216; III-162,  197; IV-429, 439, 443.

 

Celeb, Zekât memurunun bir yerde oturup zekâta tâbi olan  hayvanların zekâtını almak için  sahiplerine haber  göndererek hayvanların yanına getirilmesini istemesidir. Bu durum mal sahiplerine meşakkat verip onları sıkıntıya düşüreceğinden dolayı Hz. Pey­gamber (s.a.v.) tarafından yasaklanmış ve mal sahiplerine kolay olsun diye zekât memurları malların zekâtını su başında veya bulundukları yerlerde almakla emr olunmuşlardır.

 

Ceneb ise, mal sahibinin kendi malını yerinden uzaklaştırmasıdır. Ze­kât memuru zekâtı almak için çok zorluk çekeceğinden bu da yasaklanmıştır.

 

Bazılarına göre Ceneb, zekât memurunun mal sahiplerinin bulunduk­ları yerlerden çok uzak bir yerde konaklayıp malların yanına getirilmesini emretmesidir. Ancak birinci görüş daha makuldür. Çünkü ikinci görüşe göre cenebin mânâsı celep ile hemen hemen aynı olmaktadır.

 

"Zekâtları ancak evlerinde alınır" sözünden maksat, zekâtın, malla­rın bulundukları yerlerde, su başında veya mal sahiplerinin meskenlerinde 'alınır, demektir. Yani mal sahipleriyle zekât memurlarının zorluk çekme­yeceği bir yerde alınır. Hadisin bu cümlesi, bir önceki cümleyi te'kid et­mektedir.

 

Bu hadis-i şerif zekât memurlarıyla mal sahiplerinin birbirine zorluk çıkarmalarının caiz olmadığına delâlet etmektedir.